Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Ocak 2012 Perşembe

O BÜYÜK ÇANTANIN İÇİNDE NE VAR?

Biz kadınlar çantamızı, son boşluğuna kadar doldurmaya bayılırız. Kaleminden defterine, makyaj malzemesinden hijyenik ürünlere, ekstra çoraptan ekstra ayakkabıya, diet yiyeceklerden tablet bilgisayarımıza kadar seyahate çıkıyormuşçasına, hiç üşenmeden gün içinde mutlu mesut dolaşırız. Çantamızdaki bir eksiklik bize tüm günü kapsayacak bir mutsuzluk ve endişe verebilir. Bu sebeplerden dolayıdır ki büyük çanta kullanımı gün geçtikçe yaygın hale geldi ve hatta trendy oldu.

Televizyonda, dergi ve gazetelerde çok yakından takip ettiğimiz ünlü simaların taşıdıkları birbirinden güzel ve bir o kadar da pahalı çantalar dikkatimizi çekmiştir. Binlerce dolar değerindeki bu çantaların içerisinde neler olabilir, hiç düşündünüz mü?



Tom Cruise'un eşi ve kızının annesi olan Katie Holmes'un binlerce dolar değerindeki Hermes çantası biraz garip. Normal koşullarda çantadan çok bir valizi andıran bu kırmızı modelin içinde eminiz ki çok sevdiği kızı Suri'yi taşıyor olabilir :) Her ne kadar kırmızı rengine bayılmış olsak da bu kadar büyük bir çanta bize biraz gereksiz gibi göründü, tabi içerisinde çocuğunuzu veya eşinizi taşımak istemezseniz :)








Paris Hilton'u tanıyanlar çok iyi bilirler, pijamalarıyla bile kocaman ve çok şık çantalar taşımaya bayılır. Bir çok kez, moda eleştirmenleri tarafından yaylım ateşine tutulan Hollywood güzelimiz, yine yapacağını yapmış ve bu menekşe rengi, çiçek şekilli çantasıyla göz doldurmuş. İçinde ne mi var? Dünyanın en büyük parti kızı olarak eminiz ki günde en az 5 partiye katılabilmesini sağlamaya yetecek kadar eşya diye düşünüyoruz. Tahminimiz doğru olmasa bile en azından yarısının banknotlarla dolu olduğuna eminiz :) Hilton soyadını taşımanın da bir sorumluluğu var sonuçta.









Muhtemelen büyük çanta tutkunu olan ünlülerimiz arasında sizi en az şaşırtacak olanı Angelina Jolie. Bu kadar güzel bir anne, yakışıklı eş ve 6 çocuğu olan yıldızımızın günlük hayatta küçük bir çanta kullanabileceğini pek düşünmüyoruz. Büyük çantanın kaynağı, annelerin taşıdığı bebek bakım çantalarından geldiğine göre Angelina'ya büyük çantadan ziyade, çocukları için her türlü gereksinimi karşılayacak bir  bavul öneriyoruz. Ama Brad taşısın mümkünse :)









Geçmişten günümüze ve gelecekte, modası geçmeyecek bir trend varsa o da leopar desen. Annelerimizde, hatta belki de anneannelerimizden bize miras kalan bu güzelliği bir de Jennifer Lopez taşıyorsa söyleyecek bir söz bulamıyoruz. Bir yandan tekrar sahnelere dönmenin ve ikiz çocuk sahibi olmanın mutluluğunu yaşayan güzel star, Mark Anthony ile boşanmasından dolayı da zor güner geçiriyor... Bu durumda o güzel çantası muhtemelen sevinç ve hüzün gözyaşlarını silecek kağıt mendillerle dolu olsa gerek :)








Lady Gaga için söylenecek o kadar çok şey var ki, en iyisi fazla yorum yapmamak :) Ne kadar garip davranırsa, o kadar ilgimizi çekiyor. İlginç kişiliği, marjinal tarzı ve çılgın imajıyla Lady Gaga'nın çantasındakileri sorgulamak açıkçası bizi biraz korkutuyor. İçinden çeşit çeşit peruklar, gökdelen platformlu ayakkabılar, hatta ve hatta etten yapılmış meşhur elbisesi bile çıkarsa korkmamak ve şaşırmamak lazım. Malum Lady Gaga, ne yapsa yeridir. :)

Günün Kombini

24 Ocak 2012 Salı

Haftanın Şanslı Pabucu


Sarah Jessica Parker'ın ayakkabı tutkusunu bilmeyenimiz yoktur. Sex and The City'de giydiği birbirinden muhteşem ayakkabılarla gözlerimizi kamaştıran güzel aktris, bu konudaki zevkini kırmızı halıda da en iyi şekilde göstermiş. Bilekten bağlı, dantel detaylı bu şık siyah platformuyla Sarah Jessica Parker, bu haftanın en şanslı pabucunu sergiliyor... 

ERKEK ARKADAŞINIZIN NEFRET EDECEĞİ 5 AYAKKABI MODELİ... BİZDEN SÖYLEMESİ... :)

        ''Eşşiz bir insan olmak istiyorsanız farklı olmalısınız.'
Coco Chanel


 Coco Chanel'in bu sözüne yürekten (veya ayaktan) hangimiz katılıyoruz? Jeffrey Campbell ayakkabılarının yaratıcıları, bu sözden ilham alarak limitleri zorlamış ve inanılmaz farklı ayakkabılar tasarlamışlar gibi görünüyor. Hatta biraz da garip. Onlar için bir ayakkabıya dünyanın en çılgın platform veya topuklarını koymak gayet doğal bir yaklaşım olsa gerek. Modaya düşkün her bayan gibi, sizler de belirli bir noktadan sonra bu farklılıkları ve marjinalliği tatmak isteyebilirsiniz. Dilerseniz gelin, sizin beğenebileceğiniz fakat büyük ihtimal erkek arkadaşınızın nefret edeceği bir kaç modele göz atalım :)



Çılgın Platform:  Bu ahşap platformlu ilginç model, hiç şüphesiz ki çevrenizdeki herkesin dikkatini sizin üzerinizde toplayacaktır. Buna - nisbeten yumuşak karakterdeki Lady Gaga platformlarının Rhianna tarafından giyilen versiyonu - da denebilir. :)

Siz ne görüyorsunuz: Bu ayakkabı her ne kadar eski tarz ayakkabıların bir ahşap blok üzerine oturtulmuş versiyonu gibi görünse de, platformdaki boşluk, ve sık bağcıklar, modele ilginç ve şık bir görüntü veriyor.

Erkek arkadaşınız ne görüyor:  45 derecelik açıyla japon yapıştırıcısı kullanılarak, ayakkabıya tutturulmuş olan bir tahta bloğun siyah bağcıkla süslenmiş hali.                     



 Yüksek kesme platform: Bunun nasıl bir mantık olduğunu anlamadınız değil mi? Biz de öyle. Bu model şüphesiz ki düz topuk ve dolgu topuk arasındaki tüm sınırları zorlayarak hazırlanmış bir model.

Siz ne görüyorsunuz: Ayağınızın orta kesimi belki de çok destek gerektirmiyor olabilir aslında. 2 farklı topuğun birleşimi. İlginç bir deneyim olabilir.

Erkek arkadaşınız ne görüyor: Şaka gibi... Sanki birisi çaktırmadan topukların altına ahşap bir panel  koymuş. Ayağın altını desteklemeyen kabus bir model...


        İğneli yumuşak tabanlı platform: Dolgu topuklar bir çoğumuza göre çok sevimli, rahat ve unisex bir görünümde. Öyle görünüyor ki daha çok uzun süre bizimle birlikteler.  Dolgu topukları biraz daha yükseltip, onlara platform görüntüsü vererek, ilginç bir tasarıma imza atılmış.

       Siz ne görüyorsunuz: Eğer gerçek bir Harajuku hayranı, İngiliz punk veya extremliğe düşkünseniz,kısa dolgu topuklar yerine neden daha yükselmeyesiniz?

      Erkek arkadaşınız ne görüyor: Şişman siyah bir bloğun üzerine tutkalla yapıştırılmış demode ayakkabımsı bir şey.


            
             Pluto dolgu topuk: Bu model, arkadaki deri parçası ve öndeki tek parmak şeridiyle, kesinlikle bu dünyadan değilmiş gibi görünüyor. Bu ayakkabılar bir nevi önünde kocaman bir boşluk bulunan gizli bir bootie olarak tasarlanmış.

             Siz ne görüyorsunuz: Çok çağ ötesi ve marjinal bir model. İlginç ve dikkat çekici bir tarz oluşturulabilir.

             Erkek arkadaşınız ne görüyor:  Arkadaki parçadan dolayı ayakkabıya, ütüsü bozulmuş bir gömlek yakası eklenmiş gibi görünüyor..


                                
Buz pateni platform: Önü açık bu modele, paten görüntüsü verilmiş. Biraz fazla garip. İlginç şekilli ahşap bir topukla, platformun birleşimi olan bu model aslında garipliğine rağmen çok şirin bir hava kazanmış.

Siz ne görüyorsunuz: Bu model belki de kışın buz üstünde güzel olabilir????? :)

 Erkek arkadaşınız ne görüyor: Hadi ordan !!!  :)
           



Ara sıra marjinal olmanın hiç birimize zararı olmaz, aksine daha çok dikkat çeker ve kendimizi daha farklı hissedebiliriz... Peki siz bu modellerden hangisini tercih ederdiniz?
                                                  

23 Ocak 2012 Pazartesi

Günün Kombini

SIKAN AYAKKABISINI BİLUMUM TAMPONLA, YARA BANDIYLA DOLDURUP GİYEBİLEN CANLIYA KADIN DENİR :)

Sadece -kadın- değil, -şıklığına düşkün- kadın denir aslında... Bir partide, toplantıda, işyerinde bizler, sıkan yüksek topuklu ayakkabılarımızla işkence çekip, gülümsemeye çalışırken, o dümdüz ayakkabılarıyla seke seke yürüyen erkekleri hep kıskanmışızdır. Fakat ne kadar acı çekersek çekelim, o topuklardan asla vazgeçemeyiz çünkü topuklar bizim için çekicilik, estetik, seksapel ve güzelliğin göstergesidir. Ne zaman ki o düz topuklara geçeriz, işte o zaman yaşlanmış gibi hissederiz. Dolayısıyla bırakalım düz ayakkabıları erkekler giysin, ve tüm gece bizi çekme görevini layıkıyla yerine getirsinler .


Sıkan ayakkabılarımızı bir şekilde giyilebilir duruma getirebilmek amacıyla bulduğumuz binbir türlü çare bizi Oscar'a aday yapabilir. Bu çarelerden biri, geceden ayakkabılarımızın içine ıslak bez koyup sabaha dek bekletmektir. Bu yöntem işe yarıyor mu bilinmez ama ayakkabıdan da umut kesilmez.

Kimimiz o güzelim stilettolarımızı, yün çoraplarımızla giyer, evde saatlerce dolaşır ve ilginç bir alıştırma çalışması yaparız. Bu da farklı bir hayat deneyimi tabiki. Acaba muhteşem stilettomuz bir gün o pırıl pırıl fuşya gece elbisemizin altında göğsünü gere gere dolaşabileceğine inanıyor mudur?


 Tam kara kara düşünürken, aklımıza başka ve muhtemelen en akılcı çözüm gelir. Ayakkabıyı kalıba koydurmak. Bir gece boyunca sabırsızlıkla bekleriz, sabah olur, koşa koşa alır eve geliriz, bir de bakarız ki çok da büyük bir değişiklik yok. İşte bir hayal kırıklığı daha... Ne olursa olsun vazgeçmek yok ama...


 Yukarıdakiler büyük ihtimalle işe yaramadı. Ve sonunda işte gözümüzü karartmanın vakti geldi, topuğun arkasına ve vuran parmaklara yara bandı, iç tabana ped, kenarlara pamuk, e ince de bir çorap giydik mi yollara düşmeye hazırız. Biliyoruz ki acıtacak, biliyoruz ki o pamuklar,bantlar taşacak... Ama biliyoruz ki ayakkabılarımız herkesin gözünü alacak...

Ayakkabılarımız ve biz, ne olursa olsun birbirimizden vazgeçemeyiz.





19 Ocak 2012 Perşembe

Günün Kombini

TAYTINIZ ve SİZ... MÜCADELEYE HAZIRSINIZ...



Taytlara olan düşkünlüğümüz şok edici bir durum değil kesinlikle, fakat her yeni sene, bu güzel aksesuara ne kadar düşkün duruma gelmeye başladığımızı bilmek de ilginç. Kendisini -aksesuar- olarak tanımlayarak sanıyoruz ki biraz haksızlık yapmış oluyoruz. İlk olarak bacaklarımızı sıcak tutması amacıyla üretilen bu giysiler, şimdilerde son yılların en büyük trendlerinden biri haline geldi . En önemlisi de üstüne yakıştırdığımız blazer ceketler, uzun gömlekler ve tunikler ile altına giydiğimiz birbirinden şık ayakkabılarla bu pratik giysiyi casual bir görüntüden, çok şık bir stile rahatlıkla taşıyabiliyoruz.


Gerek giyimlerinin pratik ve kolay olması, gerekse farklı kombinasyonlar oluşturmaya elverişli olmaları sayesinde taytlar, bir çok sezondur gardroplarımızdan eksik olmuyorlar. İster ayak bileklerimize kadar uzun , ister diz altı, isterse kot,deri görünümlü veya kesik olarak farklı tarzlarda karşımıza çıkmış olsunlar, her modele uyacak bir ayakkabımız mutlaka mevcuttur.


Deri görünümlü çeşit çeşit taytıyla, her zaman Hollywood'un en şık
bayanlarından biri olmayı başarabilen Victoria Beckham, taytının
altına kombinlediği yüksek topuk, yuvarlak burunlu kırmızı

tabanlı ayakkabıları ve  vazgeçemediği Birkin çantasıyla bu trendin
öncülerinden biri olarak gösteriliyor .                                                                                                                                                         
 Taytlarmızla kullanabileceğimiz ve bu senenin yeni trendi olarak kabul edilen motorsiklet botlarını da hepimiz çok sevdik. Asi fakat şıklığımızdan ve tarzımızdan vazgeçmeyen bir görüntü sağlayan bu botlar, uzun taytımızla ve deri ceketimizle hayatımıza daha bir hız kazandırdı.    

Kuşkusuz, taytlarımıza en çok yakıştırdığımız ayakkabılarımız birbirinden neşeli babetlerimiz. Rahatlığımıza rahatlık katan babetlerimiz ve yine bizi bir o kadar mutlu eden taytımız en vazgeçilmezlerimizden biri olsa gerek.  Son olarak, bir ipucu verelim, siz siz olun, sakın diz altı taytlarınızla düz ayakkabılar giymeyin. Bu taytlar boyunuzu olduğundan biraz daha kısa gösterdiği için, dizaltı taytlarınızın altına yüksek topuklu veya platformlu ayakkabılar öneriyoruz. Mutlu Taytlar :)                                                                                                                                                     

                                                                                                           

18 Ocak 2012 Çarşamba

Haftanın Şanslı Pabucu...

Bu haftaki şanslı pabucumuz müziğin divası Kylie Minogue'un ayaklarını süslüyor. Kylie'nin kısa boyunu olabildiğince uzatacak yüksek topuklu, platformlu ve farklı kesim modeliyle bu ayakkabı, hem şık geceler için, hem de günlük tarzımıza hitap edecek bir karakterde...

Günün Kombini

AYAKKABI SATIN ALIRKEN...


 Günümüzde aksesuardan da öte, önemli bir parçamız haline gelen, hatta karakterimizi yansıtan ayakkabılarımızı seçerken ayak sağlığımızı da düşünüyor olmamız gerekir. Bilinçli ayakkabı seçimi, oluşabilecek çeşitli  sağlık problemlerini engelleyebileceği gibi, bazı ayak problemlerinin tedavisini de sağlamaktadır. Çok sevdiğimiz ayakkabılarımızın, belirli bir süre sonra bir kabusa dönüşmesini istemiyorsak aşağıdaki bazı kaidelere uymamız gerekiyor.


 -    Ayakkabı satın alırken, her iki teki de deneyiniz ve bir süre yürüyerek rahatlığını test ediniz. İki tekin de aynı özelliklerde olması önemlidir. Ayrıca en uzun parmak ucunuzla, ayakkabının ucu arasında yaklaşık yarım santimlik bir boşluk olmasına dikkat ediniz.
-    Ayakkabınızın doğal malzemelerden üretilmiş olmasına özen gösteriniz. En sağlıklı malzeme hakiki deridir.


-    Ayak problemleriniz mevcutsa ortopedik modelleri tercih ediniz.
-    Dar kalıplı ayakkabılardan uzak durunuz. ‘’Daha sonra genişler’’ düşüncesi yanlış bir yaklaşımdır.
-     Ayağınızın hijyenine önem veriniz.
-    Ayak tırnaklarınızı düz kesiniz ve çok kısaltmayınız, aksi taktirde çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir.
-    Alacağınız ayakkabıları, ayaklarınız şişken deneyiniz.



-    Mümkünse çok eskimiş ayakkabılarınızı kullanmayınız.
-    Yaptığınız etkinliklere uygun modeller seçiniz, örneğin çok yürümeniz gereken veya ayakta durmanız gereken bir günde topuklu modellerden uzak durunuz.
-    Her gün aynı ayakkabıyı giymekten kaçının, giymiş olduğunuz ayakkabıyı en az bir gün dinlendiriniz.
-    Özellikle ayakkabının, ayakla temas eden kısmının malzemesine dikkat ediniz, ve ayağınızın hakiki deri üzerine basmasına ehemmiyet veriniz. Hakiki deri, hava sirkülasyonunu sağlayacağı için sizi bir çok ayak rahatsızlığından koruyacaktır.
-     Üzerinde su geçirmez ibaresi bulunmayan her tür hakiki deri ayakkabının, gözenekli yapıdan dolayı su geçireceğini dikkate alınız.
-     Aldığınız ayakkabının kullanma talimatlarını ve malzeme içeriğini gösteren piktogramına göz atınız

     O muhteşem görünen, bakmaya doyamadığımız ayakkabıların, bir kaç saat sonra kabusa haline dönüşmesini istemiyorsanız, yukarıdaki kurallara harfiyen uymalı, ve oluşabilecek her türlü ayak rahatsızlığından kendinizi korumalısınız.

Ayakkabı seçmek ve giymek bir sanattır, ayağınıza sağlık...

13 Ocak 2012 Cuma

YÜKSEK TOPUKLARLA BAŞETMENİN 8 YOLU...

Şüphesiz, sahip olduğumuz bir çift yüksek topuklu ayakkabıdan daha sexy bir şey yoktur. Eminim hepimiz, hayatımızın bir döneminde televizyonda gördüğümüz mankenlerin veya ünlülerin, kırmızı halı üzerinde, dünyanın en yüksek topukları ve uçuşan gece elbiseleriyle nasıl böyle kuğu gibi süzülebildiklerini merak etmişizdir.



Hoşumuza gitsin veya gitmesin, sadece  yüksek topuklularla kendini gösterecek kıyafetlere sahibiz. Bu kıyafetleri, düz veya apartman topuklu ayakkabılarla giymek, hem üzerimizdeki kıyafeti göstermeyecek, hem de bir moda gafı işlememize neden olacaktır. Resmi, kurumsal imaj yaratan veya kokteyl elbiseleri gibi kıyafetleri, apartman ya da alçak topuklu ayakkabılar ile match etmek tamamiyle yanlış bir tutum olacaktır. 



Güzel ve şık görünmenin yanında, yüksek topuklu ayakkabıların , bacağınızı olduğundan daha uzun ve sizi daha ince göstermek gibi marifetleri de bulunuyor. Bazı okazyonlarda, alışık olmasalar bile, bir cesaret  yüksek topuklu stilettolarını giyen hanımlar, uzun eteklerini sürekli çekiştirmek ve yorulan ayaklarının üzerinde bir sağa bir sola salınmak gibi veya düşme tehlikeleri atlatarak zor durumlarda kalabilirler.   Böyle bir pozisyona düşmemek için işte size altın değerinde 8 ipucu...

1- Büyük günden önce yüksek topuklu ayakkabılarınızı bir süre test edin: 

Önemli bir toplantı veya şık bir buluşma, yüksek topuklularınızı ilk kez denemek için uygun ortamlar değildir.  Peki ayakkabılarınızı en iyi nerede test edebilirsiniz? Uzmanlar bunun yanıtını, şaşırtıcı ama -süpermarket- diye veriyorlar. Bir market arabası kapın ve turlamaya başlayın. Sebze ve meyve reyonlarında eğilip kalkarken arabadan destek alarak dengenizi sağlayın. Bu hareket, ayakkabılarınıza alışmak adına size büyük fayda sağlayacaktır.



2- Bir yoga sınıfına kaydolun: 

Kusursuz görünme yolundaki ilk temel yol doğallıktan geçer fakat özellikle kaygan veya dik zeminlerde, hain ayakkabılarınızın üzerinde bir denge tutturabilmek çok zor olabilir. Günümüzde bir çok ünlü model, podyumda hata yapmadan, rahatça ve dengeli yürüyebilmelerinin en büyük nedenini yogaya bağlayarak, kaslarınızla ilgili farkındalığınızın artmasıyla yüksek topuklularla sabit durabilme yeteneğinizin aynı doğrultuda artacağını savunuyorlar.



3- Yaklaşık her 20 dakikada bir oturmaya çalışın: 

Uzmanlar, bulabildiğiniz ilk yere ne zaman ve nerede olursa olsun, oturun, oturun, oturun diye haykırıyorlar. Ayrıca özellikle bacak bacak üstüne atın ki herkes sizin muhteşem ayakkabılarınızı seyredebilsin. Kendinizi top model gibi hissedin ve belinizden başlayarak vucudunuzu gergin tutun. Bu kısa dinlenmeleri zaman zaman yapmaktan çekinmeyin, böylece çevrenizdeki herkes, topuklarınızın üzerinde ne kadar relax olduğunuzu görebilecek. 



4-  Ayakkabılarınızı ayağınıza uyarlayın ve dolguyla destekleyin.

Ayakkabı eksperleri, yeni bir ayakkabı aldığınız zaman, onu ayağınıza göre uyarlamanızı öneriyorlar. Onları eve getirin ve evde giyin. Bir süre dolaştıktan sonra, eğer ayağınızın çok az da olsa bir yerinde rahatsızlık hissederseniz, bilin ki 4 saat içinde size eziyet edecek kısım orası olacaktır.  Bu rahatsızlığı büyük ihtimalle, ayak parmaklarınızın ayağınızla birleştiği bombeli noktada hissedeceksiniz çünkü tüm ağırlık noktası o bölümdedir. Dolayısıyla, bu baskıyı hissediyorsanız, ayakkabılar için üretilmiş olan pedlerle bu kısımları desteklemeniz çok yardımcı olacaktır. Bu dolguyu, ayakkabıyı dışarıda giymeden saatler önce yapmanızı tavsiye ederiz.





5-   Ayaklarınızdan omurganıza kadar dimdik durun.

Modeller, yüksek topuklu ayakkabılarla yürümenin kolay bir iş olmadığını ve çok rahatsız sonuçlar verebileceğini söylüyorlar.  Topuklarınız üzerinde rahat ve alımlı bir görüntü sergilemek için bacağınıza düz ve gergin bir şekil vererek adım atın. Bu hareket, size elegan bir görünüm sağlayacak.

Aksi taktirde görüntünüz muntazam olmaz ve çarpık bir hal alır.



6- Güvenliğiniz için ayakkabı tabanınızı dilimleyin, çizin. 

 Kaygan bir zemin ve mega yüksek topuklular kaçınılmaz bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu duruma acil bir çözüm bulmak istiyorsanız, tabanı bir zımpara kağıdıyla zımparalayın veya bir kalemle cizikler oluşturun. Daha basit bir yöntem için, dışarı çıkın ve bir süre kaldırımda ayaklarınızı yerde sürüyerek yürüyün.



7- Ağırlık merkezinize odaklanın 

 Ağırlığınızın topuklu ayakkabılarınızın tam olarak neresinde yoğunlaştığını anlayabilmek için ilk aşamada gözünüzü kapatarak hissetmek çok daha kolay olacaktır, adım atmayın yeter. Ayakkabılarınızla yürümeye başlamadan önce, ayağa kalkın, gözlerinizi kapatın, elinizi, ayakkabınızın içindeki ağırlık merkezine koyun ve yerini iyice hissedin. Arkasından gözlerinizi çok az açın, sonra biraz daha açın, ve bu ağırlık noktasına iyice odaklanarak bir kaç adım atmaya başlayın. Vücudunuz kendini bu duruma göre yeniden ayarlayacak ve dengede durabilmeniz için farklı kaslarınızı da harekete geçirecektir. 



8- Kendinizden emin ve rahat olun. 

Bir çift stilettonun içinde inanılmaz göründüğünüzü bilmek kadar güzel bir duygu yoktur. Tüm uzmanların ortak görüş sağladığı bir nokta şu ki, kendinizi ne olursa olsun iyi hissetmeli ve bu işi başarmalısınız. Tökezleme ihtimalinin, sizi bu ayakkabılardan alıkoymasına asla izin vermeyin. Kendinizi bir model olarak düşünün ve hissedin. Yüksek topuklularınızı giydiğiniz zaman emin olun ki muhteşem görünüyorsunuz...

 

 

Günün Kombini

12 Ocak 2012 Perşembe

Haftanın Şanslı Pabucu...


Kim Kardashian, güzelliği yanında, şıklığıyla da bir kez daha göz dolduruyor. Beyaz bluzu, siyah balon eteği, Chanel çantası ve siyah süet, burnu açık platformlu ayakkabısıyla Hollywood'un en gösterişli isimlerinden biri olmayı sonuna kadar hakediyor. Kendisi de bir ayakkabı tutkunu olan Kim Kardashian'a ait olmak, her ayakkabının harcı değil tabiki...

Kim Kardashian'ın ayakkabı stiline sahip olmak istiyorsanız, sizi Şubat ayında www.ayakkabiatolyesi.com'a bekliyoruz.

AYAKKABI DEYİP GEÇMEYİN, ARTIK ONLARIN DA BİR RUHU VAR...

Tasarımcılar yine rahat durmamış, kendi zevklerine ve hayal güçlerine göre öyle ayakkabılar tasarlamışlar ki gözlerimizi alamadık... İşte dünyanın en ilginç ayakkabı tasarımları...Hangisine sahip olmak isterdiniz?